Müslüm

Müslüm filmini izleyen kişiler eğer duygusal bir yapıya sahip değilse sıkılır diye düşünüyorum. Film ağır dram içeriyor. Genel dram Türk filmleri ile kıyaslandığında daha farklı bir içeriği var bence.

Müslüm Gürses’in sesi, duruşu bana her zaman acıklı gelmiştir. Meğer gerçek hayatta yaşadıkları ile bize yansıttıkları orantılıymış. Filmde gerçek bir aşk hikâyesi yer alıyor. Her zorluğa rağmen daima sımsıkı olabilmeyi başaran iki insan anlatılmış.

Müslüm

Müslüm (2018)

Filmin gerçek hayattan alıntı olması beni çok etkiledi. Müslüm Gürses’in annesini acı bir şekilde kaybetmesi… Başında sorumsuz ve her şeye karşı gelen bir baba olması… Çoğu insanın yaşadığından çok daha ağır bence. Filmlerde genel olarak kendi hayatımızdan birkaç parça şey buluruz elbette, ancak filmde hayatımıza benzer bir olaya rastlamamız pek de mümkün değil.

Şansın var olduğu ve bir şekilde sizi bulduğu gerçekliğine filmde yer verilmiş. Onca zorluğa rağmen dimdik ayakta durabilen ve milyonların babası olmayı başaran Müslüm Gürses yaşadığı şan şöhret hayatına hiç kolay ulaşmamış. Şu an hala filmin sahnelerini düşündüğümde bu tarz olayların gerçek olabildiği ve bunları Müslüm Gürses’in yaşamış olması beni değişik duygulara götürüyor ve fazlasıyla şaşırtıyor. Dışardan baktığımızda her şey ne kadar güzel, güllük gülistanlık ama işin içine tam olarak girdiğimizde hiçbir şey mükemmel değil.

Müslüm

Müslüm: Gerçek sevgiyi görmemek imkansız

“Sevmek, âşık olmak” filmde tüm saflığıyla anlatılmış bence. Belki de sadece biri sayesinde dimdik ayakta durabilmek… Ben aşkın varlığına çok inanıyorum. Demiştim ya duygusal yapıda olmayanlar bu filmi izlerken sıkılabilir diye, ama gerçek sevginin var olduğunu görmemeleri imkânsız.

Tam da Müslüm Gürses’in duruşuna yakışır net bir film olmuş. Tabii bazı sahnelerinde gerçekten drama çok fazla yer verilmiş ve izlerken kalbim yoruldu diyebilirim. Bir de bu hayatı yaşaması var…

Neredeyse filmin tamamında ağladım. Güldüğüm yerlerde çok oldu, ama duygusuz geçirdiğim bir sahne olmadı hiç. Mutlaka acısıyla tatlısıyla bir şeyler hissettim. Filmi izledikten sonra mümkün olmadığını bile bile oturup Müslüm Gürses ile dertleşmek istedim, sanki çok yakından tanıyormuş gibi hissettim… Ben filmi sinemada izleyen şanslı kişiler arasındayım, ama hala izlememiş ve evinde izleyeceklere “yerinizden kalkmadan soluksuz izleyeceğiniz bir film” olduğunu söylemek istiyorum. Filmin sonunun gelmesini hiç istemedim.

Ayrıca Müslüm Gürses’in gerçek hayatına genel olarak bir bakınca bu kadar yaşadığı acıklı olayları şan şöhret uğruna hiç kullanmadığını görüyoruz… Bu tavır beni inanılmaz etkiledi. Zaten milyonlar tarafından tanınmış birinin ihtiyacı yoktu, ama görünen o ki çok daha fazlasını yapabilirmiş. Şimdi arada sırada dinlediğim Müslüm şarkıları beni çok daha derinden etkiliyor. O an çok mutluysam bile modum düşüyor ve derin düşüncelere dalıyorum.

Adam ömrü boyunca tek bir kadını sevebilmiş. İster istemez günümüz ilişkilerini de eleştiriyorum, arada dehşet bir fark var. Çünkü her şey çok kolayken bile sevmeyi başaramayan nice insanlar var.

Müslüm

Müslüm: Yüreği güzel adam!

Oyuncu seçimlerinin de çok doğru olduğunu düşünüyorum. Hiç tereddüt etmeden gerçek hayatla bütünleştirebildim. Sanırım filmin etkisi altında çok fazla kalmışım. Aylar geçmesine rağmen bu şekilde yazmak geliyor içimden.

Müslüm Gürses küçüklüğünden beri yaşadıkları, çevresi ve ailesi karşısında aslında psikopat olması gereken bir karaktermiş, ama nasıl güzel bir yüreği varmış ki dimdik durabilmiş. Belki de filmde bize yansıtılan bu kadarı, Müslüm Gürses’in de kötü olduğu anlar ve olaylar vardır, o kadarını bilemiyorum.

Yapılan tüm acımasızlıklara ve haksızlıklara rağmen babasını affetmesi de Müslüm Gürses’in bana yüreğinin güzelliğini gösterdi. Kimsenin başına gelmesin, yaşananlar çok kötü ama böyle bir durumu kimse affedemez. Milyonların “Müslüm Baba” diye ayaklanması ve hatta hayranının Müslüm Gürses’i vurması da ayrı bir olay. Ne kadar çok gönül kazanmış… Yani insanlar hastalık derecesinde sevmiş Müslüm Gürses’i. Bu kadar ilgi alaka ve sevgiliyle karşılanmak mı Gürses’i ayakta tuttu acaba bunu da çok düşündüm…

Müslüm

Müslüm’ün eksik yönleri var mı?

Filmde M. Gürses’in sesine yer verilmemesini eksiklik olarak görüyorum. Kendi sesine de yer verilseydi çok daha duygusal ve anlamlı olabilirdi. Filmi sadece M. Gürses sevdalılarının izlediğini sanmıyorum, şahsen ben her zaman sevip beğenmişimdir, ama M. Gürses aşığı değilim. Filmden sonra çok daha fazla sevdim, şarkılarındaki anlamı öğrenebilme fırsatı yakaladım, orası ayrı… Yani izleyeceklere ön yargılı olmamalarını öneriyorum.

Bu arada filmde canlandırılan şarkıların yetersiz olduğunu da düşünüyorum, çünkü çok daha güzel şarkıları vardı. Müslüm deyince akıllara “ses” geldiği için müzik konusu bana yetersiz geldi. Yani çocukluk kısımları biraz azaltılıp sahne kısımlarına daha çok yer verilebilirdi. Olumsuz yönlerine bunları ekledim. Genel olarak başarılı bir filmdi.

Film hakkında “Gerçek Müslüm Gürses hayranları büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaktır.” diye çeşitli yorumlar okudum. Bu konu hakkında bir yorum yapamıyorum, çünkü dediğim gibi zaman zaman dinlerdim o kadar. Belki bir sürü olay vardır, önemli ama anlatılmayan. Ya da duruşunu, sesini, çevresini canlandıramamıştır oyuncular. Filmi izlemeden önce gerçek bir M. Gürses hayranından eleştiri okursanız daha da faydalı olacaktır diye düşünüyorum.

İçerik hakkında ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avatar photo

Berna Vatansever tarafından oluşturuldu

1995 yılında İzmir’de doğdum. Lisede Grafik Tasarım ve Fotoğrafçılık bölümünü bitirdim. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde ön lisans Basım ve Yayın, Akdeniz Üniversitesi’nde lisans Gazetecilik eğitimi aldım. Şu an Uşak Üniversitesi’nde İletişim Bilimleri Anabilim Dalı’nda tezli yüksek lisans öğrencisiyim. Ayrıca bir medya şirketinde gazeteciyim ve mesleğimi severek yapıyorum, ağırlıklı olarak siyaset ve sağlık haberleri yazıyorum. Hayatı dolu dolu yaşamayı, bol gülücükler saçmayı çok seviyorum!

Parçalanmış

Kefernahum: Ortadoğu’nun keşmekeşliğinde bir çocuğun esareti