Sebahat Demirbaş
Magical Girl, İspanyol yönetmen Carlos Vermut tarafından yazılıp yönetilen 2014 yılı Fransa-İspanya ortak yapımıdır. Film anlatısı içinde edebiyat öğretmeni fakat 6 aydır işsiz bir baba olan Luis’in lösemi hastası kızı Alicia’nın son dileğini gerçekleştirmek için gösterdiği çaba ve bu çabaların neden olduğu içinden çıkılmayan tıpkı bir puzzle parçasını andıran olaylar ve karakterlerin kesişmeleri eşsiz bir hazda işlenir.
Edebiyat öğretmeni Luis, işsiz olduğu için evdeki kitaplarını bir kitapçıya kilo üzerinden satar. Luis, kızının defterine ismini yazdığı anime karakteri Sihirli Kız’ın elbisesini almak; kızını ölmeden önce mutlu görmek ister. Fakat elbise ünlü bir tasarımcıya aittir ve bir tane olduğu için de çok pahalıdır. Kızının son isteğini yerine getirmek için para bulmaya çalışır. Bir kuyumcunun vitrin camına yerden aldığı taşı vuracakken; üst kattan üstüne gelen kusmuk sayesinde kendisinden başka; kocasıyla beraber yalnız yaşayan ve psikolojik sorunları olan Barbara adındaki kadınla tanışmasıyla ve on yıl kaldığı hapishaneden yeni çıkan ve Barbara’dan nefret eden matematik öğretmeni Damian’ın da hayatını etkileyecektir. Magical Girl İspanya’nın politik ve ekonomik sorunlarına işsizlik ve İspanyol Anayasası kitabı ile atıfta bulunmaktadır. Bu sayede anlatının arka planı doldurulmaktadır; filmin dönemin büyük sıkıntısı olan finansal krizden ve içine yüklü miktar para sıkıştırılıp kaybolmayacağı bilinen bir kitap referansları filmin gerçekçi olmasını diri tutar.
İki mutlak gerçek “doğum” ve “ölüm” arasındaki “yaşam” boyunca insan; hayatını idame ettirmek için kendisine gerçeklik inşa eder.
“2+2=4” gibi değişmez gerçeğin peşinde koşan insan doğruya ulaşmak ister, fakat üç farklı doğru vardır; senin kabul gördüğün doğru, benim kabul gördüğüm doğru ve o; mutlak olan doğru, ulaşılmaz olan doğru… Bilinmez mesela çalan bir şarkının sonunu şu an kimin dinlediği veya kaçınılan yağmurun kimleri ıslattığı; ama bilinen şu ki insanlar farkında olamasalar da bir şekilde birbirleriyle bağlantı içindedirler… Bir şarkı açıp gözlerimi kapattığımda bu şarkıyı benden başka kimlerin dinlediğini hep merak etmişimdir… Yaptığım veya yapamadığım basit bir şeyin dahi başka hayatları iyi veya kötü etkileyeceği merakı da hiç peşimi bırakmamıştır. Bırakmaz da…
Magical Girl film analizi: Değişmez gerçeğin peşinden…
Film başlangıcındaki derste öğretmen, “2+2=4” üzerinden örnek vererek “salt gerçeklik her zaman aynı kalacaktır” der. Barbara adındaki bir genç kızı yanına çağırır. Elindeki kâğıdın üzerinde “Şu marul surat ne kadar acınası biri” yazısını yüksek sesle Barbara’ya okutur. Öğretmeni kâğıdı istediğinde avcunu açar ve kâğıt elinde yoktur. Yönetmen, ilk sahnede sihir gösterisi ve salt gerçek söylemleri ile anlatıyı başlatır.
Film; “Mundo-Dünya”, Demonio-Şeytan”, “Carne-Beden” adlı üç ayrı bölümde işlenir. Anlatı başlangıcında karakterler hakkında pek bilgi verilmez. Fakat filmin süresi ilerledikçe karakterler hakkında bilgi edinilir. Hikâyeye sürpriz ve bilmecelerle gerilim ve dram unsuru diyalog ve devinim olarak senaryoya dâhil edilir; bazen yavaş, bazen sessiz çekimlerle soğuk renkli bir atmosferinde ete kemiğe bürünür. Doktorun ve Luis’in hastane koridorunda konuşurken kamera biraz uzaktadır. Doktor ve Luis’in konuşmaları duyulmaz. Fakat arka planda ayak sesleri ve uğultulu konuşma sesi duyulur. Konuşma sonunda Luis’in üzüntülü duruşu gözden kaçmaz; yönetmen burada izleyiciye bir odak noktası daha oluşturup anlatısına merak duygusunu katarak takipsellik kazandırır.
Yönetmen filmin gerilim unsurunu ön planda tutar
Luis, kuyumcunun önüne gelip vitrine baktığında film sessiz hale bürünür. Luis etrafı kontrol ettikten sonra eline yerden bir taş alır. Vitrin camına vurmaya hazırlanırken üst kattan Luis’in omzuna pis bir sıvı dökülmeye başlar. Film radyodaki kadının sesine geçiş yapar. Bir kitabı bir başından bir sonundan okuyup anlamak gibi düşünün; filmdeki zaman ve mekân atlamaları hızlıdır fakat döngüseldir. Luis’in üzerine dökülen pis sıvının ilerleyen sürelerde gelen sahnede Barbara’nın kusmuğu olduğu öğrenilir. Bu olayla beraber artık Luis ve Barbara’nın tanışması mümkün olur.
Filmde tesadüfler ile bir bilmece kurulur. Filmdeki tesadüften beslenen bilmeceler heyecan duygusunu yitirmeden filme yedirilir. Barbara kanepede oturup alkol alırken “Ateşin Kızı” adlıyı şarkıyı dinlerken sahne bir anda başka yerdeki Damian’ın mutfaktaki sahnesine geçiş yapar. Fakat buradaki hafif dokunuş Damian’ın da Ateşin Kızı adlı şarkıyı dinlemesidir. Birbirinden bağımsız üç karakterin farklı yerde farklı şekilde konumlanışı balkondan gelen kusmuk ve çalan şarkı betimlenerek aralarında bir bağ kurulur. Filmdeki zaman farklı yerde farklı şekilde konumlanan karakterler için de aynı anda ilerler. Yönetmen bunu sekteye uğratmadan aktarır; Barbara’nın aradığı adamın (Damian) telefonu yerine koyması ile Barbara’nın masanın üstüne koyması peş peşe görüntülenir. Karakterlerin hayatları artık bir kesişme değişme noktasına giderek anlatı boyunca ilerler. Anlatı dâhilinde karakterler masum-suçlu, acımasız-korumacı olarak iyi ve kötü ayrımında sorgulanır.
Luis, ölmek üzere olan kızının son isteğini yerine getirir. Onu mutlu görmek için Barbara’ya şantaj yapar. Barbara, kocasının kendisini terk etmemesi için Luis’e istediği parayı vermek için başka bir adamla para karşılığı ilişkiye girer. Damian ise Barbara’yı içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için Luis’i katleder. Film, bir sihir gösterisi ile başlar bir sihir gösterisi ile biter. Filmin başlangıcında Barbara’nın Damian’a uzattığı elinin içindeki kâğıt parçası kaybolur. Film sonunda ise Damian’ın Barbara’ya uzattığı elinin içindeki telefon kaybolur.
Hayat üzerine göndermeler
Luis ve lösemi hastası, ölmek üzere olan kızıyla basit sıradan hayatında gerek Alicia’nın sigara ve içki deneyimi kazanmasıyla hayat üzerine basit deneyimlerden ve gerekse dilekleriyle hayattan beklentilerden referans alır. “Şeytan” bölümünde Luis’in ihtiyacı olan parayı bulmak için hırsızlık yapacakken ayağına şantaj fırsatının gelmesiyle ve Barbara’nın küçük bir bebeği camdan atma düşüncesiyle şeytan ve kötülük ikileminde karakterler betimlenir. “Beden” bölümünde ise Barbara’nın para karşılığı ilişkiye girdiği kişiden mazoşist işkence görmesi, Luis’in ve mekândaki iki kişinin Damian tarafından vurulmasıyla bedenin zarar görmesi ve ruhun bedenden çıkmasına göndermelerde bulunur.
Magical Girl filminin duygusal bir hikâyesi vardır fakat yönetmenin hikâyeye bakış açısının uzak olmasıyla filmin anlatım ve bakış açısı arasında bir denge kurulur; kamera genellikle karakterlerden uzak bir yerde konumlanır. Filmdeki atmosfer olabildiğince sakin ve durağan bir yapıya sahiptir. Gösterilmeyen sahneler bir o kadar sert ve acımasızdır. Karakterler arasındaki samimi olmayan ve soğuk olan diyaloglar filmin soğuk atmosferinde birleşerek bir anlatı tarzı oluşturur; Vermut, anlatısında şiddeti anlatının içine alsa dahi sahnenin dışında tutarak göstermediği sahnelerle izleyiciyi tamamlayıcı bir unsur olarak görür; nitekim son sahnede Damian, Alicia’ya silahı doğrultup arkasını dönmesini istediğinde Alicia’nın sadece tepkisiz surat ifadesini ve Damian’ın yere bakışını görür. Silahın sesini duyar, fakat Alicia’nın vurulup vurulmadığı anlatı içinde bir cevap bulmaz, cevap izleyiciye bırakılır… Film anlatısında baba-kız, karı-koca ilişkileri bağlamında şiddet, cinayet, mazoşizm, cinsellik kavramları karanlık ve gizemli geçmişe sahip karakterler sarmalında filmin arka metnindeki söylevi güçlü kılar…
“Cebimdeki tabancayı çıkartıp masanın üzerine koyacağım. Onu almanı ve beni öldürmeni istiyorum”
Alicia’nın son dileğinin “13 yaşına girmek” olduğu hayatında bir başka dileği olan bir elbiseye ulaşma hayalini gerçekleştirmeye çalışan Luis’in neden olduğu olaylar silsilesi sebebiyle Alicia’nın 13 yaşını görememiş olduğunu düşünmek kadar da içimizi cız ettiren felaketlerle doludur dünya belki de… Hiç bilinmez bir hayatın, bir başka hayatı hiç ummadık bir anda masaya koyulan tabancanın alınıp öldürülmek istenecek kadar çaresiz kalırcasına değiştirmeyecek olduğu…
Facebook | Instagram | Twitter
