Parçalanmış

Parçalanmış, orijinal ismiyle Split, 2016 yılında vizyona girmiş bir Amerikan psikolojik, korku ve gerilim filmidir. M. Night Shyamalan‘ın yazdığı filmin başrollerini James McAvoy, Anya Taylor-Joy ve Betty Buckley paylaşıyor.

Baştan söylemek istiyorum ki film ağır bir psikolojik travma ve gerilim içeriyor. Film hiç umulmadık bir şekilde başlayıp hiç umulmadık bir sonla bitiyor. (Filmin umulmadık sonunu ayrıca ele alacağım.)

Parçalanmış

Parçalanmış (2016)

Filmin, başladıktan yarım saat sonra kişiyi ekrana kilitlediğini ve olanca merakla bir sonraki sahnenin ne olacağını merak ettirdiğini iddia ediyorum. Ve bu iddia tamamen olumlu yönde.

Film, kişilik bozukluğuna yakalanmış karakter olan Kevin’ın üç genç kızı kaçırmasıyla başlıyor. Kaçırma sahnesinde durağan bir gerilim ve yansımalı aktarılan duygu, kendini kısa süreli basit diyaloglara bırakıyor.

Parçalanmış

Parçalanmış: Bir kişi içerisinde kaç kişi barındırılabilir?

Kevin, 23 ayrı karaktere bürünebiliyor ve bu değişen karakterlerde lider çoğunlukla Kevin oluyor. Kaçırdığı kızları mahzene kapatan Kevin, kızların karşısına her seferinde başka bir karakterle çıkıyor.

Kızların kaçırıldıktan sonra uyandıkları odadan kaçma planları Kevin’ın karakter değişime göre farklılık gösteriyor. Kevin, bu sırada uzun zamandır tedavi olmak için gittiği psikiyatri doktoru Fletcher’e tedavisi için gitmeye devam ediyor. Ve Flecter, Kevin’in hareketlerinden şüphelenmeye başlıyor. Çünkü Kevin’ın içindeki diğer karakterlerden biri doktora durumu ile ilgili kötü şeyler olduğuna dair mailler gönderiyor.

Bir bedende 23 karakteri barındırıyor olma düşüncesi bile bir hayli zorken bunu seyirciye inandırıcı olarak aktarmanın hayli zorluğunu düşündüğümüzde; filmde 23 karakteri de izleyiciye aktarmamak, inandırıcılığı arttırmak düşüncesiyle gayet mantıklı bir girişim oluyor.

Yazar Shyamalan’ın, kişilikleri senaryoda büyük ustalıkla biçimlendirdiğini rahatlıkla söyleyebilirim. 23 karakter içinde en küçük ve masum olan Heidweg karakteri, filmin akışında kızlar için bir umut simgesi haline geliyor. Çünkü Heidweg karakter olarak kandırılma olanağı yüksek ve korkak da olsa söz dinleyen bir yapıya sahip bir biçimde yazıldığı için mahzenden çıkış yolu olarak kullanma fikri cazip geliyor.

Parçalanmış

Karakterleri incelediğimizde ortaya bir arka plan yansıması da çıkıyor…

Bu da filmin sadece görünenden ibaret olmadığını anlatıyor. Filmin içinde bana göre bir hikâye daha mevcut. O da Kevin’ın geçmişiyle ilgili. 23 karakter de Kevin’ın yaşanmışlığını simgeliyor. Mesela Denis ve Patrica hayatının bir döneminde tacize uğradığı için Kevin’ın, içinde oluşturduğu bir karakter. Sonra Barry isminde bir gay karakterimiz de mevcut. Sanatçı kimliğine bürünmüş olan karakter de büyük ihtimalle Kevin’in içinde bastırdığı duygulardan oluşmuş.
Anlatılanlardan yola çıkınca Kevin, yaşadığı ve bastırdığı tüm duyguları içinde ayrı bir karaktere büründürmüş bireyler bütünü diyebiliriz diye düşünüyorum.

Parçalanmış

Parçalanmış: 24. canavarın uyanışını izlemeye hazır mısınız?

Kızlar kurtulmak için kaçma girişimine girince, Kevin kızların kaçma girişimlerini affetmez ve her birini ayrı bir odaya kapatır. Kaçırılan kızlardan Casey Cookie, filmin başından itibaren korkularına direnerek Kevin’la baş etme çabası içerisindedir. Ama kızların kaçma girişimi ve Doktor Flecter’ın şüphelendiği için eve gelmesi olayların seyrini değiştirir. Çünkü doktor kızları görür ve onlarla temasa geçer. Bu olay Kevin’ın en başından beridir sakladığı 24. karakterini harekete geçirmeye başlar.

Artık Kevin’ın canavar diye adlandırılan 24. kişiliği zincirlerinden kurtulmuştur. Ortaya çıkan yeni karakter, tehlikeli ve bir o kadar da şeytansı bir yapıya sahiptir. ‘Zincirlerinden kurtulmuş’ tabirini ise filmi izlediğinizde daha net bir şekilde idrak edeceksiniz. Çünkü 24. karakter durdurulamayan bir karakterdir. Kevin artık 24 olmuştur ve 24, onun sadece kötülük karakteridir.

Filmin sonlarına doğru Casey Cookie ile 24. karakterin yakalama-kaçış sahneleri için gerilimin hat safhası diyebilirim. Filmin başından son sahnesine kadar bir değerlendirme yaptığınızda aklınıza sadece biraz daha gerilim ve korku sahneleri gelir. Ama filmin sonunun sizi tam bir ters köşe yapacağına yüzde yüz eminim.

Parçalanmış

Caesy Cookie’in her ne kadar kaçmak için dirense de canavarla karşı karşıya kalacaktır…

Filmdeki sahne ise şöyle: Casey Cookie, demir parmaklıkların ardında, 24. karakter ise tam karşısında. İşte tam o sırada bir şey oluyor. Hiç tahmin edilmeyen bir şey. Olan o şey tahmin edilen her sahneyi zihinden siliyor. İki tarafın da yapacakları konusunda potansiyel ayakta dururken yaşanan acılar affedici oluyor. Bu sahnenin anlatımını ele almayacağız. Çünkü sondaki sürpriz sahne, insanın merhamet eşiğine değinirken yazar Shyamalan ise ufak bir mesaj iliştiriyor.

Filme hissiyat veren müziklerine gelince, gerilimle doğru orantılı ilerlediğini görüyoruz. Kapı kapatma sesi, ayak sesi gibi minimal efekt müzikleri tercih edilen filmde, müzik daha çok arka plan öğesi olarak kullanılmış. Böylece filmde, müziklerin değil karakterlerin önderlik etmesi sağlanmış.

Devam filmi olsun diye içten geçirilen istek tam da karşılığını buluyor…

Yazarımız, filmde karakter duruşu, paranormal etkileri ve senaryosuyla gözlerde öyle bir tat bırakıyor ki, büyük bir açlıkla doymak istemiyorsunuz.

Filmde gerilim, korku, isyan, acı, üzüntü, endişe ve kötü olan bütün duyguların yanında merhamet ve yaşanmışlığın acısı serpilince neredeyse mükemmel denilebilecek bir film ile baş başa kalıyorsunuz.

Peki, artık bir bedenin 23 ayrı parçasını ve 24. canavarın uyanışını izlemeye hazır mısınız?

İçerik hakkında ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Avatar photo

Çiğdem Canpolat tarafından oluşturuldu

1995 İzmir doğumluyum. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde Basım ve Yayın Teknolojileri, Akdeniz Üniversitesi’nde Gazetecilik eğitimi aldım. Şu an bir medya şirketinde gazetecilik mesleğimi yapmaktayım. Mesleğimi severek yapmamın dışında kendimi daha fazla ne kadar geliştirebilirim, onun peşinde koşturuyorum. Son olarak yazılarımı keyifle okumanızı diliyorum. Hayat çok güzel, tadını çıkarın.

Schindler’in Listesi

Müslüm