Çukur dizisi gençleri olumsuz etkiliyor mu?

Diziler, hemen hemen herkesin günlük yaşamında yer edinmiş durumda. İster yerli izleyin, ister “Yerli dizi izlenir mi?” diyenlerden olun; çoğumuz en az bir diziyi düzenli olarak takip ediyoruz. Türk dizilerini genel olarak bir göz önüne getirirsek, dizilerin vazgeçilmezlerinin entrika, cinayet ve aşk olduğunu görüyoruz. Çukur da bunlardan bir tanesi, üstelik reytinglerde her zaman zirvede yer alıyor. Peki, içerisinde bunca cinayet ve mafya yaşantısı barındıran bu dizi, izleyicisi olan gençleri etkiliyor mu?

Çukur

Dizilerin günlük yaşamımıza etki ettiği ile ilgili bulgular içeren pek çok araştırma mevcut. Yani, izleyiciler dizilerdeki yaşantıları ve karakterlerin yaşam biçimlerini, konuşma dillerini, hareketlerini, kendi hayatlarına uyarlıyorlar. Şüphesiz ki bu noktada en çok risk altında olan kitle; gençler. Türkiye genelinde lise öğrencileri ile yapılan bir araştırmada, öğrencilerin izledikleri dizilerden etkilendikleri ve dizilerdeki yaşamları, yaşam biçimleri haline getirdikleri, dizilerdeki konuşma dilini ise kendi yaşamlarında da konuşma dili haline dönüştürdükleri görülmüştür. Yine benzer bir araştırma; lise çağındaki öğrencilerin, dizilerdeki başrol karakterlerine özendiğini; hareketlerini taklit etmeye eğilimli olduklarını ortaya koymuştur.

Çukur

Bu verilerden yola çıkarak Çukur dizisini ele alalım

Öyle ki hemen hemen her bölümünde pek çok cinayet işlenen, mafya yaşantılarının gerçekçi olmayan yaşantılarını gözler önüne seren bir diziden bahsediyoruz. Başrolde yer alan Aras Bulut İynemli, yani dizideki adıyla Yamaç; oldukça karizmatik, sevdikleri için cinayet işlemekten kaçınmayan bir rolde karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde, dizinin İdris Babası pek çok suçun işlendiği, polisin dahi giremediği bir mahallenin lideri olarak karşımızda. Üstelik, suçun eksik olmadığı bu mahalle, dizide özendirici pek çok nitelikle izleyiciye yansıtılıyor. Dizinin bir başka sevilen karakteri Vartolu Saadettin ise uyuşturucu üretimi ve satışıyla para kazanan bir karakter olmasına karşın, dizide hal ve hareketleriyle kendisini izleyiciye fazlaca sevdiren bir karakter oldu.

Çukur

Bu gibi diziler, aynı zamanda gençlerimizin algılarında da önemli etkiler bırakmaktadır

Öyle ki; Yamaç’ın “Sevdiklerime kimse zarar veremez.” repliği oldukça beğenilmiş, hatta sosyal medyada defalarca kez paylaşılmıştı. Bu replik üzerinden devam edersek, gençlerimizin kendi yaşantılarında şöyle bir algı oluşturduğunu görmemiz şaşırtıcı olmaz; birisi sevdiklerime zarar verirse onlara saldırmalı, dövmeli, hatta gerekirse öldürmeliyim, çünkü sevmek bunu gerektirir. Başka bir örnek üzerinden gidersek, Çukur’un meşhur Rus ruleti sahneleri, tüm izleyenlerin malumu, bu sahnede karakterler birbirlerine, dostluklarını ve sadakatlerini kanıtlamak için içerisinde bir mermi bulunan silahı, tıpkı Rus ruleti oynar gibi sırayla başlarına dayayıp tetiği çekiyorlar. Bu sahneden de gerçek yaşantıda dostluğu kanıtlamak için bu ve bu gibi eylemlerin ortaya konması ya da “Dostum için gerekiyorsa ölmeliyim.” algısının ortaya çıkması şaşırtıcı olmaz.

Çukur

Belki yukarıda verdiğim örneklere, sizler de “Bunda ne var ki? Sevdiğin için tabii ki gerekiyorsa öleceksin ya da sevdiğine zarar veriyorlarsa tabii ki saldıracaksın.” gibi tepkiler vermiş olabilirsiniz. Eğer verdiyseniz diziler sizi de etkilemiş demektir. Elbette tüm suçu dizilere atmak yanlış olur, yaşadığımız yerin kültüründe de bunlar ne yazık ki var. Ancak dizilerin de bunları desteklediği ve büyüttüğü yadsınamaz bir gerçek. Ne yazık ki yaşadığımız kültürde size zarar veren birisine zarar vermek yerine hukuki yollara başvurmak çoğu zaman bir acizlik olarak görülmekte.

Tüm bu karakter özellikleri ve yazının başında verdiğim araştırma bilgileri göz önüne alındığında, Çukur dizisinin özellikle gençlerimiz üzerinde çokça olumsuz etki yarattığı söylenebilir. Tüm bu karakterler ve karakterlerin işlediği suçlar, gençler için özendirici nitelik taşımaktadır. Gençlerimiz, kültür ve bu kültürü besleyen diziler ile birlikte olumsuz davranışlara, sanki bir sorun yokmuşçasına, olması gerek buymuşçasına devam etmektedir.

Çukur

Son olarak; Çukur dizisini, fazlaca izlendiği için seçtiğimi belirtmek istiyorum. Tüm bu sorunlar, masum gözüken bir aşk dizisi için de geçerlidir. Ayrıca dizilerin bu tarz senaryolarının olmasını, çok anormal olmadığını düşündüğümü de söylemeliyim. Yazının amacı yalnızca bunlara dikkat çekmek, izlerken en azından bunları göz önünde bulundurmamızı sağlamaktır. Tüm bu davranışların gerçek yaşamda ortadan kalkmasını sağlamak için en önemli unsur eğitimdir, dizi senaryolarının değişmesi değil.

İçerik hakkında ne düşünüyorsun?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Berker A. Gonca tarafından oluşturuldu

İstanbul Kültür Üniversitesi, Psikoloji, 2017, Lisans
Üsküdar Üniversitesi, Klinik Psikoloji, Tez Aşaması, Yüksek Lisans

Outlaw King

Şahsiyet: Alzheimer olan kim?